Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafın sorumlulukları nelerdir? Çalışanların mali haklarında kim ne kadar sorumlu? Yargıtay hizmet alımı tip sözleşme ile ile çalışanlara ilişkin önemli bir karara imza attı. İşte detaylar...
KIDEM VE İHBAR TAZMİNATINDA YARISI KURALI
İşveren ve yüklenici tarafın kıdem ve ihbar tazminatı ödemelerine ilişkin ödenene bedelin yarısında sorumlu olma kuralını Yargıtay doğru bulmamıştır.
İHBAR TAZMİNATINDAN SON İŞVEREN SORUMLU
Binlerce işçilerin ücret ve tazminatlarına ilişkin Yargıtay'dan kritik bir karar daha geldi.
Yargıtay çalışanları ilgilendiren beş kritik kararı açıkladı. Hizmet alımı tip sözleşmelerde geçerli kurallarıda tek tek sayan Yargıtay dava dışı ödemeler konusunda yer olarak İş Mahkemeleri değil genel mahkemeleri işaret etti.
HİZMET ALIM SÖZLEŞMESİ İLE ÇALIŞMADA DETAYLAR
Yargıtay'ın hizmet alım sözleşmesi ile çalışan ve işçilik alacaklarına ilişkin hüküm kurulan davada detaylandırdığı 5 önemli başlık şöyle oldu;
---*İhbar tazminatından son işveren sorumludur
---* Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur.
---*Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.
---* İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
---*Öte yandan, asıl işverence dava dışı işçilere ödenen işçi alacaklarının hizmet alım sözleşmesi uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkin davalar genel mahkemelerinin görevi içindedir. Bu nedenle davaya mahkemece iş mahkemesi sıfatıyla bakılması da doğru görülmemiştir.
Yargıtay kararında "kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bunların ferileri niteliğinde olan yargılama gideri vd. içinde bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek yanılgılı gerekçe ile davalının ödenen bedelin yarısından sorumlu tutulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir." demiştir.
Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur
YARISINDAN SORUMLU OLAMAZ
Somut olayda hizmet alım sözleşmesi ile çalışan ve işçilik alacaklarına işveren ve yüklenici tarafın kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bunların ferileri niteliğinde olan yargılama gideri vd. içinde bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek yanılgılı gerekçe ile davalının ödenen bedelin yarısından sorumlu tutulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
DAVA DIŞI İŞÇİ ALACAKLARI GENEL MAHKEMENİN GÖREVİ
Yargıtay dava dışı işçi alacakları içinde kritik bir karara imza atmıştır. Dava dışı ödemelerin yargı yerinin İş Mahkemeleri değil genel mahkemelerin görev alanında olduğu belirtilerek 'asıl işverence dava dışı işçilere ödenen işçi alacaklarının hizmet alım sözleşmesi uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkin davalar genel mahkemelerinin görevi içindedir. Bu nedenle davaya mahkemece iş mahkemesi sıfatıyla bakılması da doğru görülmemiştir.' diyerek davacı yararına BOZULMASINA 01.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar vermiştir.
İşte Yargıtay'ın o kararı;
6. Hukuk Dairesi 2021/1582 E. , 2021/1951 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı
nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı
vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirketler arasında hizmet alım sözleşmesi
bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalı tarafından çalıştırılan dava dışı işçinin
müvekkili aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili davanın işçi lehine
sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçiye icra takibi
sonucunda ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden sözleşme hükümlerine göre davalının
sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar
verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
davalının dava dışı işçiyi kendi döneminde çalıştığı süre bakımından sorumlu
olduğu, bu sorumluluğu da belirlenen miktarın %50'si olduğu, davalının bu borcu
24.03.2016 tarihinde ödediği gerekçesiyle açılan davanın konusuz kalması nedeniyle
reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede
kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme
türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin
edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken
iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile
işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu
doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından
çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim
dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na
göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar
arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi
olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin
işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması
hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden
ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü
gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler
tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni
yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte
ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki
giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından
işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil
ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan
yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu
olacaklardır.
İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de aynı
esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir.
Bu durumda mahkemece yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde kıdem ve ihbar
tazminatı ile birlikte bunların ferileri niteliğinde olan yargılama gideri vd.
içinde bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken
bu husus gözardı edilerek yanılgılı gerekçe ile davalının ödenen bedelin
yarısından sorumlu tutulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
Öte yandan, asıl işverence dava dışı işçilere ödenen işçi alacaklarının
hizmet alım sözleşmesi uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkin davalar genel
mahkemelerinin görevi içindedir. Bu nedenle davaya mahkemece iş mahkemesi sıfatıyla
bakılması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olarak, 01.12.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.