Bu köşede zaman zaman sözleşmeli personelin yaşadığı sorunları gündeme getiriyoruz.
Bugünkü yazımızda biraz daha özele inerek belediyelerde çalışan sözleşmeli personelin
yaşadıkları sorunları ve çözüm önerilerini açıklamaya çalışacağız.
Belediyelerde sözleşmeli personel istihdamı
Uzun yıllar belediyelerde norm ve standart birliği bulunmamaktaydı. Hatta bu kurumlarda norm ve standart birliğinin olmamasından rahatsızlık dahi duyulmamıştı. Bunun sonucu olarak da belediyeler kamuya istihdam için bir basamak haline gelmişti. Daha açık ifade etmek gerekirse bazı belediyeler kendilerinin açtıkları sınavlar neticesinde istedikleri personeli göreve başlatırlar, adaylık sonrasında da kamu kurum ve kuruluşlarına nakledilirlerdi. Bu süreç adeta yol haline gelmişti. Daha sonra merkezi sınav ve norm kadro uygulamasıyla kısmen de olsa belediyelerde norm ve standart birliği sağlanmıştır.
İşte belediyelerdeki sözleşmeli personel istihdamı sürecinin çıkışı da belediye başkanlarının keyfi personel alma arzusunun bir sonucu olarak başlamıştır. Elbette 657 sayılı Kanunun 4/B maddesine göre belediyelerde de sözleşmeli personel istihdamı vardı. Ancak, 5393 sayılı Kanunun 49 uncu maddesi ile belediyelerdeki personel istihdamı yaygınlık kazanmıştır.
Yaşanan süreçte belediyelerdeki istihdam politikası üzerinde çalışmak veya
mevzuat değişikliği yapmak birçok dengeyi etkileyen adeta mayınlı bir alana
dönüşmüştür. Memur alımlarında sözlü sınav getirmek için verilen mücadele incelendiğinde
ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır. Dolayısıyla bu alanda köklü ve
sürdürülebilir bir düzenleme yapmak kaçınılmaz hale gelmiş olmakla birlikte
oldukça da zorlaşmıştır.
Belediye Kanunu'na göre hangi unvanlarda sözleşmeli personel çalıştırılabilir?
Belediye Kanunu'nun 49 uncu maddesinde; Belediye ve bağlı kuruluşlarında, norm kadroya uygun olarak çevre, sağlık, veterinerlik, teknik, hukuk, ekonomi, bilişim ve iletişim, plânlama, araştırma ve geliştirme, eğitim ve danışmanlık alanlarında avukat, mimar, mühendis, şehir ve bölge plâncısı, çözümleyici ve programcı, tabip, uzman tabip, ebe, hemşire, veteriner, kimyager, teknisyen ve tekniker gibi uzman ve teknik personel yıllık sözleşme ile çalıştırılabilmektedir.
Sözleşmeli personel eliyle yürütülen hizmetlere ilişkin boş kadrolara ayrıca atama yapılamamaktadır. Bu personelin, yürütecekleri hizmetler için ihdas edilmiş kadro unvanının gerektirdiği nitelikleri de taşımaları şarttır.
Sözleşmeli personele ödenecek ücret nasıl belirlenmektedir?
Sözleşmeli olarak istihdam edileceklere ödenecek net ücret, söz konusu kadro unvanı için birinci derecenin birinci kademesi esas alınmak suretiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na göre tespit edilecek her türlü ödemeler toplamının net tutarının yüzde 25 fazlasını geçmemek üzere belediye meclisi kararıyla belirlenmektedir. Genel hükümlere göre birinci dereceden kadro ihdas edilemeyen kadro unvanları için ise o kadro unvanından ihdası yapılmış en yüksek kadro derecesinin birinci kademesi esas alınır ve yapılacak ödemenin azami tutarı yukarıda belirtilen usûle göre tespit olunur. Buna göre çalıştırılacak personel için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı unvanlar itibarıyla sınırlama getirebilmektedir.
Hazine ve Maliye Bakanlığı yılda iki defa sözleşmeli personele ödenecek net ücretlerin tavan tutarlarını açıklamaktadır. Nitekim Hazine ve Maliye Bakanlığının 09.01.2021 tarihli ve 3 nolu Genelgesi ile sözleşmeli personele ödenecek net ücret tavanları ile diğer ödemeler belirlenmiştir.
Belediyelerdeki sözleşmeli personele iş sonu tazminatı ödenmekte midir?
657 sayılı Kanunun 4/B maddesine göre çalıştırılan sözleşmeli personele hangi şartlarda iş sonu tazminatı ödeniyorsa bunlara da aynı şekilde ödeme yapılmaktadır.
Atamada sınav yapma zorunluluğu var mıdır?
Sözleşmeli personelin işe alınmasında sınav zorunluluğu yoktur. Nitekim Belediye
Kanunu'nda bu Kanunla düzenlenmeyen hususlarda vize şartı aranmaksızın 657 sayılı
Devlet Memurları Kanunu'nun 4 üncü maddesinin (B) fıkrasına göre istihdam edilenler
hakkındaki hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Ancak, Sözleşmeli Personel
Çalıştırılmasına İlişkin Esasların Sınav şartı başlıklı ek 2 nci maddesinde;
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49 uncu maddesi ve bu maddeye yapılan atıflara
istinaden istihdam edilecek sözleşmeli personelin hizmete alınmasında sınavlara
ilişkin hükümlerin uygulanmayacağı belirtilmiştir.
Bu hüküm gereğince belediyelerdeki sözleşmeli personel alımlarında KPSS şartı
aranmadan personel alımı mümkün olabilmektedir. Ancak, birçok belediyenin usulen
de olsa sözleşmeli personel alımını sınavla yaptığı da görülmektedir.
Belediyelerdeki sözleşmeli personel niçin feryat ediyor?
Yukarıda yapmış olduğumuz açıklamalara bakıldığında normal şartlar altında belediyelerdeki sözleşmeli personelin feryat etmemesi gerekiyor. Ücretleri emsali personele göre yüksek, iş garantileri 657 sayılı Kanunun 4/B maddesine göre çalıştırılan personelle aynı. Ancak, sıkıntıları oldukça fazla.
Her şeyden önce belediyeler siyasetin en hararetli olduğu yerlerdir. Bu nedenle bir belediye başkanı döneminde ilansız ve sınavsız olarak işe alınan sözleşmeli personel, dönemin belediye başkanının adamı damgasını yemektedir. Parti aynı kalsa dahi, belediye başkanı değişikliğinde işe alınan sözleşmeli personel diken üstünde durmaktadır. Bir de parti değişikliği olursa işler iyice karışmaktadır. Gelinen süreç belediyelerdeki sözleşmeli personel uygulamasının sıkıntılarını bütün çıplaklığıyla ortaya çıkarmıştır.
Özellikle yıl sonuna doğru sözleşmesinin uzatılıp uzatılmayacağına odaklanan
personelden motivasyon beklemek mümkün değildir. Birde bunların evli ve çocuklarının
olduğunu düşündüğümüzde psikolojinin eve nasıl yansıdığını varın siz düşünün.
Kaldı ki sözleşme uzatımındaki keyfi tutumlar sözleşmeli personel uygulamasının
sakıncalarını iyice su yüzüne çıkarmıştır.
Ayrıca, bu personellerin bazı uygulamalara ve verilen yanlış talimatlara itiraz etmeleri sıkıntılarını katlanarak arttırmaktadır. Ya talimatları yap ya da git ikilemi arasında sıkışan personel adeta bunalıma girmektedir. Adeta personel, kendi doğrularıyla dayatılan doğrular arasında sıkışıp kalmaktadır. Bunların yanında bu personellerin kariyer planlarının olmayışı işi iyice zorlaştırmaktadır. İster özel, isterse kamu sektörü olsun işe başlayan her personel kendine bir kariyer planı çizer. Emekli olana kadar aynı işi yapmak üzere işe başlayan bir personele çok nadir rastlanmaktadır. Böyle bir durum insan fıtratına da aykırıdır.
Sonuç olarak ilgili kurumların belediyelerdeki sözleşmeli personel uygulamasını
en kısa sürede masaya yatırması kaçınılmaz hale gelmiştir. Sözleşmeli personel
uygulamasında, işe alımdan sözleşme feshine, görevde yükselmeden görev dışında
zoraki çalıştırmaya ve mevzuata aykırı talimatı yapmam diyenlerin başına nelerin
geldiğine kadar müzmin hale gelmiş sorunlar masaya yatırılmalıdır. Bütün sorunlar
maalesef gelip kamu personel istihdam stratejisinin olmamasında yatmaktadır.
Ümit ederiz ki ne anlatmaya çalıştığımızı anlayan birileri çıkar.