Kamu personeline verilen disiplin cezalarında yargı kararlarının uygulamaya yön verdiği görülmektedir. Bazen çok somut olaylarda dahi yargı kararlarının verilen cezaları bozduğuna şahit olunmaktadır. Bu yazımızda masaya yatıracağımız olayda idari yargının nasıl davrandığını göreceğiz.
Adli yargıda beraat etmek disiplin cezasını etkiler mi?
Kamu personelinin işlediği suçların hem adli hem de idari boyutu olabilmektedir. Personelin işlediği suçlar nedeniyle yapılan soruşturmalar neticesinde hem adli yönden suç unsuru oluşabilmekte hem de disiplin suçu oluşabilmektedir. İşlenen fiillerin adli boyutunun olması halinde memur hakkında soruşturma izni verilerek adli süreç başlatılabilmektedir. Acaba adli süreç sonunda memurun beraatı disiplin cezası verilmesini engeller mi?
Danıştay 12. Dairesi örnek bir karara imza attı
Danıştay 12. Dairesinin Esas No:2016/10835, Karar No:2017/1827 kararında konunun
detaylarını açıklayacağız. Aslında sonuca karar düzeltilmesinde varılmıştır.
... İli, ... İlçesinde veznedar olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet
Memurları Kanunu'nun 125/E-(g) maddesi ve 399 sayılı KHK'nın 44. maddesi uyarınca
sözleşmenin feshi cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 04.03.2010 tarihli ve
23 sayılı Yüksek Disiplin Kurulu Kararı ile bu kararın onaylanmasına ilişkin
05.03.2010 tarihli ve 96 sayılı Yönetim Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Disiplin ve ceza davasına konu olayda neler yer alıyor?
Dava konusu olayda, veznedar olan davacının, dokuz yıllık Devlet memuru olduğu
ve bu görevinin beş yılını koruma ve güvenlik görevlisi olarak geçirdiği, göreve
başladığı 19.01.2001 tarihinden bu yana idarenin faaliyetleri ile ilgili hiçbir
kurs ve eğitim görmemesi ve hiçbir tecrübesi olmamasına rağmen, müdürün isteğiyle
veznedar olarak çalıştığı, bu görevi yaptığı birkaç aylık sürede müdürün bilgisi
ve nezaretinde işleri yürüttüğü, soruşturma kapsamında davacının şahsı adına
menfaat sağladığına dair hiçbir tespitin de bulunmadığı hususları ile zimmete
yardım etmekten davacı hakkında açılan ceza davasında unsurları oluşmayan atılı
suçtan beraatına karar verildiği de göz önünde bulundurulduğunda, davacıya isnad
edilen fiilin memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı
ve utanç verici hareket olarak değerlendirilemeyeceği sonucuna varıldığından,
657 sayılı Kanun'un 125/E-(g) maddesi uyarınca sözleşmenin feshi cezası ile
cezalandırılmasına ilişkin işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle
dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiş ve karar da Danıştay 12. Dairesince
onanmıştır.
Ceza davasından Yargıtay'dan nasıl bir karar çıktı?
Davacı hakkında yapılan ceza yargılamasında Yargıtay, davacının eyleminin görevi
kötüye kullanmak suçuna karşılık geldiğine ve mahkumiyetinin ertelenmesine karar
vermiştir.
İdari yargı sürecinden nasıl bir karar çıktı?
Davacı hakkında yürütülen ceza yargılamasından eyleminin görevi kötüye kullanmak
suçunu oluşturduğu gerekçesiyle, disiplin cezasına konu olan fiilinin 657 sayılı
Kanun'un 125/D-(n) maddesinde öngörülen ve kademe ilerlemesinin durdurulmasını
gerektiren "verilen görev ve emirleri kasten yapmamak" disiplin suçu
kapsamına girdiği, yüz kızartıcı ve utanç verici hareket olarak değerlendirilemeyeceği
sonucuna varıldığından, İdare Mahkemesi kararının gerekçe değiştirerek onanmasına
karar verilmiştir.
Karar düzeltmesinden nasıl bir sonuç çıktı?
Davalı idarenin kararın düzeltilmesi istemi dikkate alınarak karar düzeltme
kabul edilmiş ve anılan kararın kaldırılmasından sonra uyuşmazlığın esası yeniden
incelenmeye başlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, ...İli, .. Müdürlüğüne bağlı ... Şubesi personeli
M.P.'nin sorumluluğundaki kasada 25.04.2008 tarihinde yapılan sayımda 8.026,11.-TL
kasa noksanı tespit edilmesi nedeniyle veznedar olarak görev yapan davacı ve
diğer üç çalışan hakkında soruşturma açıldığı, soruşturma sonucunda düzenlenen
30.05.2008 tarihli ve 72 sayılı raporda; davacının müdürü A.T.'nin yapmış olduğu
suistimalde fiili durumun gizlenmesine yardımcı olduğu iddiası sübuta erdiğinden
bahisle disiplin yönünden 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin C fıkrasının (d),
(ı) bentleri uyarınca aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasının teklif edilmesi
üzerine, Yönetim Kurulu'nun 05.03.2010 tarihli ve 96 sayılı kararı ile kesinleşen
Yüksek Disiplin Kurulu'nun 04.03.2010 tarihli ve 23 sayılı kararı ile davacının,
399 sayılı KHK'nin 44. maddesi ve eylemlerine uyan 657 sayılı Kanun'un 125.
maddesinin E-(g) bendi uyarınca "sözleşme feshi" cezası ile cezalandırılmasına
karar verildiği ve bu işlemlerin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, davacının disiplin cezasına konu olan fiili nedeniyle yargılandığı
ceza davasında, ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve ... sayılı kararı
ile davacı hakkında zimmete yardım suçundan verilen beraat kararı, Yargıtayca
bozulmuş ve bozma kararı üzerine ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarihli,
... sayılı kararıyla; müdürün gerek merkez şube gerekse bağlı şubeler vasıtasıyla
kredi kartı borçlarını kasalarda bulunan paralardan ödediği; davacının, müdürün
gişe ve kasalardan karşılıksız olarak kredi kartı ödemelerini yaptırmak suretiyle
gerçekleştirdiği eylemlerine iştirak ettiği sabit görülerek, görevi kötüye kullanmak
suçundan dolayı mahkumiyetine ve cezasının ertelenmesine karar verildiği görülmektedir.
Bu durumda; davacının, yukarıda belirtilen adli yargı kararı sonucu mahkumiyetine
esas olan fiilinin, görülmekte olan dava konusu uyuşmazlığın da temelini oluşturduğu
anlaşıldığından, idare mahkemesince söz konusu adli yargı kararının değerlendirilmesi
suretiyle yeni bir karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, davalı
idarenin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden
bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Adli yargıdan çıkan sonuç disiplin cezasını etkiler mi?
Adli yargı sonucunda çıkan kararların niteliği disiplin cezasını etkilemektedir.
Örneğimizdeki olayda da Yargıtay'ca verilen karar tamamen beraatle sonuçlanmış
olsaydı, disiplin cezası büyük olasılıkla dayanaksız kalacaktı. Ancak, Yargıtay'ca
görevi kötüye kullanma suçundan dolayı mahkumiyetine ve cezasının ertelenmesine
karar verilmiştir.
Görüleceği üzere, görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetin ertelenmesi
memuriyete alınma şartlarının kaybedilmesi gerekçesiyle sonlandırılamasa da
disiplin cezası ile memuriyete son verilmesi mümkün olabilmektedir.
Karara göre, kendisine emanet edilen paraları müdürün talebi doğrultusunda ve ona hoş görünmek için kredi kartı ödemesinde kullanarak yanlış işlere alet olan memur, sonuçta memuriyetten atılmayla bedel ödemek zorunda kalmıştır. Siz siz olun gükkubenin altında hiçbir şeyin gizli kalmayacağını düşünerek kanunsuz hiçbir emri yerine getirmeyin. Hele hele konusu suç teşkil eden emri hiçbir şekilde yerine getirmeyin, yoksa bedeli çok ağır olacaktı