Doğal gazı yakmayan yandı! Herkesi ilgilendiriyor...
Havaların soğumasıyla birlikte kombiler de çalışmaya başladı. Doğal gaz faturasından tasarruf etmek isteyenler kombilerini açmıyor ya da belli odalarda petekleri açıyor. Bu durum dava sebebi olabilir. Eğer alt veya üst komşunuz kombiyi açmıyorsa sizin eviniz de dolaylı yoldan ısınmıyor. Kat mülkiyeti kanununa göre kombisini açmayarak sizi zarara uğratan komşunuzdan şikayetçi olabilirsiniz. Peki, Kombisini açmayan komşu dava edilebilir mi? İşte Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre detaylar!
Merkezi ısıtmalı bina ve siteler yönünden kaloriferlerin hangi tarihten itibaren ve hangi saatlerde, dış ortam sıcaklığı kaç derecenin altına düştüğünde yakılacağı mahalli çevre kurullarınca karar altına alınıp valilik ve belediyelerce ilan ediliyor. Denetimi de yapılıyor. Ancak soba, kat kaloriferi ve kombi ile ferdi ısıtılan binalarda ise ‘isteğe bağlı’ olarak yakılıyor.
ALT KAT KOMŞUNUZ KOMBİYİ YAKMIYORSA...
Kışın kendini hissettirdiği bugünlerde evlerde kombiler de çalışmaya başladı.
Havaların soğumasıyla birlikte vatandaşları da doğal gaz faturası endişesi sardı.
Doğal gaz faturasından tasarruf etmek isteyenler de bu dönemde ya kombiyi açmıyor
ya da sadece belli odalarda petekleri açıyor. Ancak bu durum dava sebebi olabilir.
KOMBİSİNİ AÇMAYAN KOMŞU DAVA EDİLEBİLİR Mİ?
Doğal gaz faturasından tasarruf etmek istediğinizde akla ilk gelen yöntem peteklerin
vanasını kapatmak. Bu yöntemi kullananlar için uzmanlar uyarıyor. Çünkü, komşununuzla
mahkemelik olabilirsiniz. Komşunun bu durumdan zarar gördüğüne ilişin dava açması
durumunda mahkeme bu zararı tespit ediyor, kombisini yakmayan komşu da tazminat
ödüyor.
Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre, konut sahibi komşularının yararını da göz önünde
bulundurmak zorunda. Çünkü, komşuluk hukuku gereği, alt komşunuzu mahkemeye
verebilirsiniz.
KANUNİ YÜKÜMLÜLÜK
Kat Mülkiyeti Kanunu, 'mevsimsel gerekliliklere göre daire ısıtılmalı' diyor.
Aksi takdirde dava hakkı tanıyor.
Yürürlükte bulunan 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 18. maddesinde, ‘Kat
malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken
doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin
haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak
yükümlüdürler’ düzenlemesi bulunmaktadır.
Eğer aynı binayı paylaşan malik veya kiracılar, mevsimsel zorunluluk olmasına
rağmen bireysel ısıtma sistemlerini hiç veya yeterli oranda çalıştırmıyor ise
bu eylemden zarar gören komşular, haklarının çiğnendiğinden bahisle uğradıkları
maddi zararı talep edebilecekleri gibi, zikredilen kanunun 33. maddesi kapsamında,
ana gayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesinden hâkimin müdahalesini
isteyebileceklerdir. Mahkeme tarafından yapılacak inceleme neticesinde, komşunun
mevsimsel şartlara uygun bir şekilde kullanmakta olduğu konutu hiç veya yeterli
oranda ısıtmadığı tespit edildiği takdirde, hâkim bu eylemin sonlandırılmasına
karar verebilecektir. Ayrıca eylem nedeniyle diğer komşunun uğradığı maddi bir
zarar var ise bunun sorumlusundan tahsili yönünde de karar verilebilir.
KOMŞULUK HUKUKUNA AYKIRI
Tüketici hukuku konusunda uzman avukat Buğcan Çankaya bu durumu şöyle açıklıyor:
“İkamet ettiği binadaki komşularının mevsimsel gereklilik olmasına rağmen ekonomik
düşüncelerle bireysel ısıtma sistemini yeterli veya hiç kullanmaması nedeniyle,
kendisi üzerine düşen ısıtma maliyetinin artmasına ilişkindir. Yargıtay içtihatlarına
göre, bir kişinin mülkünü kullanmasının etki alanı içinde bulunan kimseler komşu
sayılır. Komşu taşınmaz kullanıcısının, komşuluk hukukuna aykırı ve katlanma
sınırlarını aşan eylemlerden kaçınması gerekmektedir. Bu nedenle yaşanılan sorun
komşuluk hukuku kapsamında çözümlenebilecek niteliktedir."
MERKEZİ ISINMAYA GEÇİŞ FORMÜLÜ
Diğer yandan, anılan kanunun 42. maddesiyle kat maliklerinden birisinin isteği
üzerine, ısıtma sistemi değişikliğinin yapılabilmesi için kat maliklerinin sayı
ve arsa payı çoğunluğunca karar alınması yeterli görülmüştür. Bu haliyle, ferdi
ısıtma sistemleri, merkezi sisteme çevrilmek suretiyle de okurumuzun sorununa
çözüm bulunabilir. Nitekim Ankara ilinde, il umumi hıfzıssıhha kurulları tarafından
halk sağlığının korunabilmesi amacıyla, dış ortam sıcaklığının 15 santigrat
derecenin altına düştüğü ardışık günlerde ve merkezi ısıtmalı bina ve sitelerde
oturanlardan herhangi birisinin talebi halinde, ısıtma sisteminin çalıştırılmasına
karar verilmiştir. (Emsal:AİUHK 02.10.2013 tarih ve 1593 sayılı kararı)