Aşan, şunları kaydetti:
“Göstergeler 2020 ilk çeyrekte de olumlu seyrin devam edeceği yönündeydi. Bu
salgının en kötü etkilerinden biri bu tabloyu sekteye uğratması oldu.
Salgının bir diğer etkisi ise Hazine ve Maliye Bakanımız’ın ‘değişim’ olarak
nitelendirdiği ve özellikle cari işlemler açığını azaltıcı ve sanayi üretimini
daha istikrarlı hale getirici yapısal düzenlemelerin ve bunların sonucu oluşacak
dönüşümün hızını bir miktar kesecek olması.
YENİ NORMAL NE?
Bu krizde de birçok fırsat penceresi açılacak. En hazırlıklı ülkeler bu fırsatlardan
en çok yararlananlar olacak.
Salgın elbette sonlanacak ve insanlar yeni normallerine dönecekler. Bu yeni
normale olabildiğince hazır olmamız gerekiyor. En kritik konu ülkenin üretim
potansiyeline zarar vermemek, çarkların dönüşünü tamamen durdurmadan salgınla
baş etmeyi becerebilmek. Salgından çıkışın en başarılı ülkelerinden biri Türkiye
olacak.
Kriz sanal/dijital tarafta beklenilenden daha hızlı bir ilerlemeye yol açacak.
Sadece ekonomik tarafta değil, finansal alanda da böyle bir trendi göreceğiz.
İŞ GÜCÜ KAYIPLARI
İşgücü piyasalarında kayıplar yaşanıyor / yaşanacak. Önemli olan bu kayıpların
bir trend haline gelip gelmeyeceği. Hem yönetimlerin aldıkları ekonomik kararlar
hem de dünyanın yeni normalinde ülkelerin uygulayacakları ekonomi politikaları
bize rakamların çok ötesinde şeyler söyleyecek.
Uluslararası ticarette bir daralma olacağı da açık ancak burada bizim açımızdan
bir fırsat alanı oluşabilir.
Dünya ticaret hacmi daralırken bizim toplam ticaretten aldığımız payı arttırma
şansımız olabilir. Bu da kriz sonrası üretmeye ne kadar hazır olduğunuza bağlı.
Yani size gelecek anlık bir yeni siparişe hemen cevap verebilecek durumda olursanız
bu sizi diğer ülkelerin bir adım önüne geçirecektir. Bu yüzden salgın yönetiminde,
çarkları çalışır tutacak bir optimizasyon ve ince ayar çok önemli.
Sağlık alanında aynı savunma sanayiinde olduğu gibi hızlı bir millileşmenin
olacağı bir döneme gireceğiz.”